Lavanta ile ilgili en fazla bilimsel çalışmanın yapıldığı ülkelerden biri Fransa, bir diğeri de Bulgaristan’dır. Bulgaristan’ın Kazanlık şehrindeki Aromatik Bitkiler ve Gül Enstitüsü bu konuda en çok çalışma yayınlayan kurum. Bu enstitü, 40 yıldan fazla bir süredir lavanta ile ilgili çeşit geliştirme çalışmaları yapıyor. Bu uzun çalışmalar neticesinde, Fransa orijinli çeşitli angustifolia türleri döllenerek hem verimlilik, hem dayanıklılık hem de yağ kalitesi bakımından üstün alttürler geliştirmişlerdir. Ülkemizde de son yıllarda sıkça rastladığımız Sevtopolis, Hemus, Raya, Druzhba, Yubileina, Hebar alttürleri bu çalışmaların meyveleridir. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, lavantadan yüksek verim alınabilmesinde etkili olan faktörler;
Tür=>Genotip
Toprak, İklim=> Çevre
Dikim, Bakım, Hasat, Budama=>Yetiştirme Tekniği
olarak ortaya çıkmaktadır. 2010 yılında söz konusu enstitüde yapılan bir çalışma *1 ile tespit edilen değerler incelendiğinde, genotip ve çevre faktörleri, birlikte, verime etkisinin %70-80 olduğu görülmektedir. Bu tespitten hareketle, biliminsanları genetik özelliklerin, çevre koşullarına uyum ve kararlılık bakından çok belirleyicilik arzettiğini ve bu sebeple daha yüksek verim elde edilebilmek için özellikle adaptasyon ve süreklilik yönü güçlü türlerin tercih edilmesi gerektiğini belirlemişlerdir. Yine aynı çalışmada Aromatik Bitkiler ve Gül Enstitüsü tarafından yetiştirilmiş olan bu 6 tür ayrı ayrı değerlendirildiğinde,
* “Hemus” çeşidi yüksek verim ile nitelendirilmemiştir, ancak diğer yandan, yetiştirme koşullarına bakmaksızın her koşulda, çiçek verimi açısından son derece kararlıdır.
* “Druzhba” çeşidi genel olarak güçlü bir büyüme ve yoğun çiçeklenme özelliği ile karakterize edilir, bu da yüksek verime yol açar, ancak bu durum yalnızca yetiştirme koşulları uygun olduğunda istikrarlı bir şekilde sürebilir.
* “Sevtopollis” çeşidi, yüksek üretkenliği ve adaptasyonu ve ayrıca daha az uygun koşullarda daha yüksek çiçek verimini bir araya getirir, ancak buna rağmen yüksek uçucu yağ veriminin devamlılığı yalnızca daha iyi yetiştirme koşullarında beklenebilir.
* “Yubileina” çeşidi yetiştirme koşullarına bakılmaksızın, uçucu yağ veriminin yüksek olduğu, yüksek adaptasyon kabiliyetine ve dengesine sahip, en verimli çeşitlerden biridir. Bununla birlikte, yüksek çiçek veriminin sürekliliği sadece koşullar nispeten iyiyse mümkün olabilir.
* “Hebar” çeşidi, genel olarak Yubileina çeşidi ile benzer özelliklere sahiptir. En önemli farkı araştırmaya konu olan bu 6 çeşit içinde dekar başına yaş çiçek verimi en yüksek olan çeşittir. Ancak tekrar etmek gerekirse bu yüksek çiçek verimi yetişme koşullarının uygun olması durumunda mümkündür.
* “Raya” türü, belirgin şekilde, daha az uygun yetiştirme koşullarında diğer türlere kıyasla çok daha yüksek bir adaptasyon kabiliyeti gösterir. Bu sayede hem daha yüksek yaş çiçek verimi ve hem de daha yüksek uçucu yağ verimi sağlar.
Ayrıca Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Doç.Dr. Nimet KARA’nın Doktora tezinde *2 de görüleceği üzere, Raya çeşidinin hem yağ oranı bakımından hem de yağ kalitesi bakımından da üstün olduğu görülmektedir.
Diğer bir bilimsel makalede *3 ise yine 6 farklı Bulgar lavantası çeşidi üzerinde yapılan analizlerde, lavantada en önemli etken maddeler olan linalol ve linalil asetat oranının Hemus ve Raya çeşitlerinde elde edildiği, aynı şekilde Raya çeşidinin hem yüzde olarak yağ oranın en yüksek hem de dekar başına yağ veriminin en fazla olan çeşit olarak ön plana çıktığı görülmektedir.
Bir diğer önemli husus da, hem Bulgaristan’da hem de Romanya’da son yıllarda çok miktarda lavanta dikimi yapılmış olmasıdır. Çeşitli internet kaynaklarından edindiğimiz bilgi, bu dikimlerin büyük bir çoğunluğunun sevtopolis çeşidi ile yapılmış olduğudur. Bu durum buralarda üretilen lavantalardan alınan yağların kalitesinin düşük kalmasına sebep olmaktadır. Artan maliyetler ve alıcıların kaliteli ürün talep etmeleri nedeniyle, ülkemizde yeni yeni başlayan lavanta üretiminde özellikle angustifolia türünde, kaliteli yağ elde edilebilecek ürünlere ağırlık vermek gerekmektedir.
Lavanta yetiştiriciliğinde öne çıkan bir diğer ana tür de Lavandula Intermedia (Lavandin) türüdür. Bu tür melez lavanta olarak tanımlanmaktadır. Bu tür Lavandula Angustifolia ile Lavandula Latifolia türlerinin melezlenmesi ile elde edilmiştir. Özellikle Fransa’nın Provence bölgesinde çok yaygın yetiştirildiğinden ve dünyaya oradan tanıtıldığından Fransız Lavantası olarak da adlandırılır. Özellikle kozmetik ve temizlik ürünlerinde tercih edilen lavandin yağı, çok yüksek miktarda kafur içeriğinden dolayı tıbbi kullanımda uygun görülmemektedir. Bu türün de çeşitli alt türleri bulunmaktadır. En çok bilinenleri Lavandin Grosso ve Lavandin SüperA’dır. Fransa’da en yaygın yetiştirilen ve en kıymetli olan alt tür ise Lavandin Grosso’dur. Bu türün fidelerinin Fransa dışına satışına sınırlı ve özel şartlarla izin verilmektedir. Bulgaristan’daki fideliğimizde Lavandin Grosso Fidelerinin de üretimini yapmakta ve ülkemize ithal etmekteyiz.
Tüm bu verdiğimiz bilgiler doğrultusunda, dikilecek olan lavantanın, en yüksek kalite ve verime sahip çeşitlerden olması çok önemlidir. Bu sebeple Lavandula Angustifolia türünde, hem yüksek adaptasyon kabiliyeti, hem de yüksek yağ kalitesi ve birim alandaki yüksek verimi sebebiyle Hemus ve Raya çeşitlerinin, Lavandin türünde ise, orijinal Fransız çeşidi olması ve çok yüksek verimi ve diğer lavandin türlerine göre yağının daha kıymetli olmasından ötürü de Lavandin Grosso tercih edilmesini tavsiye ediyoruz.
*1. http://agriscitech.eu/wp-content/uploads/2014/05/03_Evaluation-of-the-stability-and-adaptability-of-the-Bulgarian-lavender-Lavandula-angustifolia-Mill.-sorts-yield.pdf
*2. https://www.ispartatb.org.tr/dosyalar/TEZ%20%20Tam%20%28Nimet%20KARA%29-2011.pdf
*3. https://www.researchgate.net/publication/308084650_Lavender_cultivation_in_Bulgaria_-_21st_century_developments_breeding_challenges_and_opportunities