Daha çok ne öğrenebiliriz, nereden öğrenebiliriz diye araştırdık, düştük yollara. Az gittik uz gittik, Bulgaristan ellerinde 1907 yılından beri bu alanda hizmet veren Kazanlık Gül ve Aromatik Bitkiler Araştırma Enstitüsü'ne ulaştık. Sorduk, öğrendik, yerinde gördük. Yetmedi, Şumnu ya geldik, burada da bizzat yetiştiricisine sorup öğreneceğiz, sonra Dobriç ve Varna. Nasıl yapıyorlar, ne diyorlar hepsini sizlere aktaracağız.
İlk olarak şunu belirtmekte fayda var. Her ne kadar vatanımız bizim için bir cennet ise de, iklim ve toprak olarak maalesef kurak bir coğrafya. Kendisini ziyaret ettiğimde Kırıkkale Bahşili İlçesi Tarım ve Orman Müdürü Ahmet TUGAY bey, aşağıdaki uydu görüntüsünü açıp, bu kadar kurak olan bir coğrafyada çiftçilerimiz her şeye rağmen resmen bir mucizeyi başarıyorlar, her türlü övgü, destek ve katıyı hak ediyorlar demişti.
Gerçekten de haklı. Daha Sakarya’dan başlayan yeşil hat, Edirne’den sonra daha da artıyor. İçlere doğru sıcaklık değerleri karasal iklim seviyelerinde seyrederken, nemlilik de azalıyor. Hem çok yeşil, hem de yazın sıcak ama yeterince yağışlı, kışınsa soğuk ve karlı. İşte Bulgaristan böyle karşıladı bizi.
Okuduğumuz pek çok bilimsel makale, medya haberi, istatistik verisi bize işaret etti ki, bu küçük komşumuz, aslında yakın geçmişe kadar bizim olan bu küçük ülke, bilhassa Lavanta ve Gül konusunda son 50 yılda çok ama çok mesafe almış. Her ne kadar şu anda gül yağı konusunda biz dünya lideri isek de, Bulgar’lar bu konuda oldukça gayretliler. Ama zahmeti ve işçilik ihtiyacını karşılamakta zorlanmalarından dolayı çok da ileriye gidecek gibi gözükmüyorlar. Gelgelelim iş Lavanta konusuna gelince durum çok farklı. Son yıllarda artan lavanta tarlalarının 2019 yılı itibariyle 100.000 dekar civarında olacağı söyleniyor. Bu durum da Bulgaristan’ı hem lavanta fidesi hem de lavanta yağı alanında dünyanın en büyük tedarikçisi konumuna getirmiş durumda.
İşte bu bilgiler ışığında, biz de Lavanta konusunda daha fazla bir şeyler öğrenelim diye aldık valizi gittik Bulgaristan’a
Lavanta üretimi Orta ve Kuzey Doğu Bulgaristan’da yaygın. Özellikle Dobriç, Şumnu, Eski Cuma (Targovişte) ve Kazanlık şehirlerinde üretim yoğun.
Gezimizin ilk durağı, 1907 yılında kurulan Kazanlık Gül ve Aromatik Bitkiler Araştırma Enstitüsü oldu. Bu enstitü özellikle gül konusunda çok ciddi çalışmalara imza atmış. Bilhassa komünizm döneminde çok daha faal olduğunu anlattılar. Son 50 yıldır ise, başta Lavanta, olmak üzere 160’ın üzerinde tıbbi ve aromatik bitki üzerine pek çok araştırma ve bilimsel çalışmalar yapılmış. 40’ın üzerinde temel bitki çeşidi geliştirilmiş, 19 tanesine ise telifli lisans çıkarılmış. Bunlardan 7 tanesi Lavanta. Laboratuvar ortamında farklı Angustifolia türleri melezlenerek oluşturulan bu alttürler, şuanda hem Bulgaristan’da hem diğer Avrupa ülkelerinde hem Türkiye’de hem de Azerbaycan gibi başka ülkelerde çelikleme yöntemiyle çoğaltılarak yetiştirilmekte. Ayrıca şimdilerde çok yaygın olmasa da Melisa, Tıbbi Nane, Papatya, Adaçayı üzerine de araştırmaları mevcut. Enstitü bünyesinde küçük de bir Uçucu Yağ Müzesi mevcut.